11 Ocak 2016 Pazartesi

OTİZM TANILI BİR ÇOCUĞA SAHİP ANNE VE YAŞADIKLARI

Gece 03.00

Kapım tekmelenmeye başlandı, korktum, iyice yatağa girdim, üzerimi örttüm. 10 dakika boyunca kapı tekmelenmesi devam etti. Oğlum ve kızım yanıma geldiler, neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Onlara içeride beklemelerini söyledim. Tüm gücümü toplayıp kapıyı açmaya gittim.

Kapıyı tekmeleyen alt komşumuz olan kadındı. Oğlum tuvalete kalktığında karanlıktan kaynaklı bir şeyler devirmiş, aşağı ses gitmiş ve komşumuz uyanmış. Ve sinirlenmiş kapımıza gelip tekmelemeye başlamış. Dakikalar boyunca tartıştık, bizden, çocuğumdan bıktığını ve imza toplayıp siteden bizi attıracağını söyledi. Ben durumu tekrar anlatmaya çalıştım, özür diledim ama nafile. Bağırışları dinlemek zorunda kaldım. Eğer buradan gitmezsen bana neler neler yapacakmış, göreceğimi söyledi. Korktum ve sabah savcılığa suç duyurusunda bulundum.

Benim oğlum otizm tanısına sahip bir çocuk. Yıllardır eğitimlerle mücadele ettim, oğlum şu an ilkokula devam ediyor. Kaynaştırma öğrencisi olarak okuyor çocuğum. Oğlumun otizmli olmasını ben seçmedim, özellikle böyle bir tercihim olmadı. Ama durum bu. Ve ben bununla yıllardır mücadele ediyorum. Evet çocuğumun bazı takıntıları var, ağlama krizleri, öfke kontrol bozukluğu yaşamakta. Ama bu elinde olan bir şey değil ve bunları minimuma indirebilmek için eğitimlere devam ediyoruz.

Biz sitede oturuyoruz, diğer çocuklara olumsuz örnek olmasın diye çocuğuma asansöre binmemesini söylemişler. Evet yanlış duymadınız, asansöre binmemesini söylemişler. Benim eşim Tanzanyalı. Oğlum ve kızım renk olarak siyahi çocuklar. Bunu belirtmek utanç verici ama maalesef bu bana sorun oldu yaşadığım semtte. Bir çocuk hem otizmli hem de siyah renkli ise olumsuz örnek teşkil ediyormuş, bunu öğrendim.

Bunlarla uğraşırken, çocuğumun okul yaşı geldi. İlkokul için bir koleje kaydettirdim, okul başladı yarı dönem gelmeden çocuğumun okuldan alınmasını istediler. Oysa ki, kayıt esnasında böyle bir şey söylenmemişti. Dönemi burada bitirelim, dönem arası kayıt zor oluyor dediğimde ise isteğim kabul görmedi. Siz gitmezseniz biz bir şekilde okuldan atacağız, artık bıktık uğraşmaktan dediler. Buna hakkınız yok dediğimde ise, ''bakın çocuğunuzu 6 saat bahçede oturturuz, derslere almayız ve paranızı almaya devam ederiz'' dediler. Evet bana bunu diyen okulun sorumlusu, idarecisi bir öğretmendi. Adı öğretmen olan bir kişiydi bunları söyleyen.

Önce okuldan atıldık, şimdi de evimizden atılmak isteniyoruz,

Bunların sonucunda artık gücümün kalmadığını hissettim ve evimi satışa çıkardım. En alt kattan bir daire alacağım, artık alt katımda kimsenin oturmasını istemiyorum, savaşacak gücümün kalmadığını biliyorum.

Sahi otizmli annesi olan ben nerede yaşamalıyım bu ülkede? Koca İstanbul'da benim oğlumla,kızımla rahatça yaşayabileceğim, huzurla nefes alabileceğim bir yer var mı?

Varsa bana söyleyin de ben orada yaşayayım. 50 yaşından sonra bari rahat zaman geçireyim.

Not: Görüşme 9 Ocak 2016 tarihinde yapılmıştır. Ailenin izni ile yayınlanmıştır. İsim belirtilmesinin hiçbir sakıncası olmadığı söylenmesine rağmen isim kullanma tercih edilmemiştir.