7 Ekim 2015 Çarşamba

OKUL FOBİSİ-KORKUSU

Çocuklarda okula gitmek istememe ya da okula gitmeme durumuna okul fobisi diyoruz. Okula giden çocukların yaklaşık %3-5’inde okul fobisi görülmektedir.
Çocuk zihinsel olarak okula hazır olsa bile ruhsal olarak okula hazır olmayabilir. Anne-babadan ayrılma, evden uzaklaşma, yeni insanların arasına girme gibi nedenler kaygıyı arttırıp çocukta; ağlama, vurma, yere yatma davranışlarına sebep olabilir.
Çocuk okula başladığında, olayların kendi kontrolünden çıktığını, yetersiz kaldığını hissedebilir. Olayların aniden değiştiğini hisseden çocuk, kendini hiç bilmediği bir ortamda güçsüz ve yalnız hissedebilir. Bu da çocukta korkuya sebep olarak panik hale girmesine neden olur. Ve çocuk bu durumların sonucunda okula gitmek istemez, okula gitmemenin yollarını aramaya başlar.
Genelde bu durumlarda çocuklar;
    -     Mide bulantıları,
    -     Baş ağrıları,
    -     İştahsızlık,
    -     Karın ağrıları,
    -     Bedende solukluk,
    -     Ayakta duramama
Gibi nedenler öne sürerek okula gidemeyeceklerini belirtirler.
Okul fobisi okula başlarken görülebildiği gibi, okula başladıktan bir süre sonra da görülebilir. Öğretmenin aşırı otoriter tutumu, sınıf içinde anti sosyal arkadaş olması bu duruma neden olabilir. Çocuk, neşe kaybı, uykusuzluk, ateşli hastalık gibi belirtilerle aileye bu memnuniyetsizliğini göstermeye başlar.

Okul Fobisi Olan Çocuklar

Okul fobisi ile karşı karşıya kalan çocuklar genelde, anneye bağımlılık gösteren, başarı kaygısıyla büyüyen, her davranışında onay bekleyen, aile içinde söz verilmeyen çocuklardır. Bu çocuklar ailelerinden başka ortama girdiklerinde ya pasifleşip bir kenarda beklerler ya da o ortama girmemek için her şeyi denerler. Günümüzde çok sık duyduğumuz ‘’aslında evde böyle değil, çok daha konuşkan, hareketli’’ cümleleri bu çocukların aileleri tarafından kullanılan cümlelerdir.
Okula giderken ağlayan, kendine vuran, karnı ağrıyan, ayakta duramayan bu çocukları anneleri-babaları okuldan alıp eve getirdiklerinde bu durumların ortadan kalktığı görülmektedir.
Elbette okula gitmek istemeyen her çocuk okul fobisiyle karşı karşı diyemeyiz. Çocuğun ruhsal ve fiziksel durumunu iyi gözlemlemeli aile. Başka türlü sorunları okuldan kaçma, okula gitmeme olarak algılamak çocuğun geleceği açısından hiç sağlıklı olmayacaktır. Bu da kritik bir öneme sahiptir.

Peki Aileler Ne Yapmalı?

1-) Okul başlamadan okul hakkında, öğretmenler hakkında, kurallar hakkında minik minik bilgiler verilmeli.
2-) Bu bilgiler okula giderek, okul tanıtılarak olabileceği gibi, resimli kartlarla çocuğa bire bir drama tarzı aktarılarak ta verilebilir.
3-) Okula bir ceza unsuru gibi önceden anlam yüklenmemeli. Okula gittiğinde göreceğim seni, bakalım bunları öğretmenine de yapabilecek misin gibi cümleler kullanılmamalı.
4-) Özellikle ilk bir,iki hafta çocukla sürekli konuşulmalı. Okula giderken ne istersin?, Okula yarın kiminle gidersin? gibi paylaşıma yönelik iletişim geliştirilmeli.
5-) Zorlanan çocuklar için okulun bahçesinde bir süre bekleme, beraber sınıfa girme, öğretmen ile iletişime geçerek giriş çıkışlarda çocukla beraber olma uygulanabilir bir sistemdir.
6-) Ödevleri beraber paylaşarak yapmak, beraber yazı yazmak çok faydalı olacaktır.
7-)Hayatın sadece okul olmadığı mesajı verilmeli, okul dönüşleri park, futbol, müzik gibi etkinlikleri yapmaya devam edilmeli.
8-) Serbest zamanının hala olduğu, okul haricinde bir çocuğun var olduğu gösterilmeli, okul ile beraber boğulacağı bir okyanusa girmemeli çocuk.
9-) Devam eden kaygı, korku durumlarında konuşmaya devam edilmeli, iletişim sürekliliği sağlanmalı.

Özetle, çocuklar bu dönemde okulu hakkında hiç bilmedikleri bir dünya olarak algılamaktadırlar. Aile olarak onun yanında olduğumuzu, bu hayatı beraber yaşadığımızı hissettirerek bu kaygı durumunu azaltmak bizim elimizdedir.